Konferans

İLSAM 22 ARALIK 2015 TARİHİNDE BURSA ÖRDEKLİ KÜLTÜR MERKEZİ’NDE MEVLİT KANDİLİ ÖZEL PROGRAMI’NI GERÇEKLEŞTİRDİ

ilsam 25 Aralık 2015

0 1.445 2 dakika okuma süresi

İlahiyat İlimleri Araştırma Merkezi (İLSAM), Ördekli Kültür Merkezi’nde Mevlit Kandili Programını düzenledi. İLSAM Genel Koordinatörü Akın KARADENİZ, “Kur’an ve Hz. Peygamber” konulu konferansını gerçekleştirdi.

Programın başında Şehreküstü Camii İmam Hatibi Âdem ÇİFTÇİ Kur’ân tilavetiyle adeta dinleyicilere bir Kur’ân ziyafeti yaşattı.

Programın açılış konuşmasını Revizyon Hareketi Bursa İl Başkanı Talha ZEYTİNCİ yaptı.

İlköğretim öğrencilerimizden Rabia YİĞİT Onursal Başkanımız M. Ilyas BOZKURT`un “Hatırlatmak Gerekir” adlı şiirini okudu.

12 Ortaokul öğrencisinden oluşan bir ekip Kur’an-ı Kerim’in usul ayetlerinden seçilen ayetleri mealleriyle birlikte okudular. Öğrenciler ayetleri ezberlerinden okurken salonda duygulu anlar yaşandı.

Kur’an tilavetinin ardından İLSAM Genel Koordinatörü Akın KARADENİZ “Kur’an ve Hz. Peygamber” konulu bir konferans verdi.

‘VEFA BORCU’

Konferansında batıl inanç ve hurafelerin, dini dejenere ettiğini ifade ederek başlayan İLSAM Genel Koordinatörü Akın KARADENİZ, “Dünyanın en şerli insanları ön yargılarına mahkum olanlardır. Kur’an bize bunu öğretiyor. İslam’ı kaynağından yaşamayan insanlar İslam’a ortaçağı yaşatıyor” diye konuştu. Hz. Muhammed’e İslam aleminin vefa borcu olduğunu vurgulayan Karadeniz, “Hz. Peygamber, Kur’an-ı Kerim’in hakikatlerini yeryüzüne yayma davası uğruna ömrünü feda etti. Bizlerin Kur’an’ı idrak etmesi, Peygamber Efendimiz’e vefa borcumuzdur. Cahiliye döneminde kumarın, içkinin, faizin, zinanın gırla gittiği, kadının meta olarak kullanıldığı, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, adaletin mumla arandığı bir coğrafyada adalet timsali sahabeler yetiştirmiştir. Bunu sadece 23 yıl gibi kısa bir zamanda yapmıştır o. Kur’an ilke ve prensiplerini sabırla ilmik ilmik dokuyarak bir nesil yetiştirmiştir” şeklinde konuştu.

‘KURAN MERHAMETİ’

Hz. Peygamber’in yaşadığı her türlü zorluğa karşı davasından dönmediğinin altını çizen Karadeniz, “Peygamberimiz başına işkembenin konulduğunda kızını, yollarına zehirli dikenler döküldüğünde sahabeyi, Taif’te taşlandığı zaman melekleri, ‘Cahillik ediyorlar, ne yaptıklarını bilmiyorlar’ diyerek durdurmuştur. Hz. Muhammed’e merhamet ilkesini öğreten Kur’an’dı” şeklinde konuştu. Kur’an’ın hassas olduğu konularda Hz. Muhammed’in de hassas olduğunu vurgulayan Karadeniz, “Kur’an, ırz ve namustan bahsederken de ilk olarak erkeklere, sonra kadınlara hitap eder. Sadece kadını hedef almaz. Kur’an’da kadın ve erkek eşittir. Ayrıca Kur’an hidayet rehberidir. Rehbersiz gezen turist nasıl her şeyi tecrübe etmek zorunda kalırsa, dünyaya imtihan için gönderilen insan da Kur’an’sız yavan kalır, her şeyi tecrübe etmek zorunda kalır. Kur’an insan için koruyucu ve şifadır” dedi.

‘ÖLÜLER İÇİN DEĞİL, DİRİLER İÇİN’

Kur’an’ın ölüler için değil, diriler için indirildiğini ifade eden Karadeniz, “Kur’an’a sahip çıkmak demek altın yaldızlı kutularda, başköşelerde saklayıp mezarlarda okumak demek değildir. Kur’an’ı ölülerin ardından okuyun, fakat kendiniz için de ibretler almak için okuyun” diye konuştu.

‘PEYGAMBER’İN MİSYON VE BEŞERİ YÖNÜ’

İLSAM Genel Koordinatörü Akın KARADENİZ, konferansın 2, bölümünde Hz. Peygamber’in vazife (misyon) yönü ile beşeri yönlerini anlatan ayetleri dinleyicilere aktardı. Konuşmasında Hz. Peygamber’in (sav) misyonunun bir yönü de Araf Suresi 157 ayetinde belirtildiği üzere gönderildiği toplumun üzerindeki ağırlıkları ve boyunlarındaki zincirleri yani batıl inanç ve hurafeleri kaldırmak olduğunu vurguladı.

Enam Suresi 50. ayet, Kehf Suresi 110. ayet ve Ahkaf Suresi 9. ayeti okuyarak Hz. Peygamber’in (sav) bir beşer olduğunu ama Kur’an’ın da tabiriyle üsve-i hasene yani en güzel ahlak sırrına vasıl olmuş örnek bir beşer olduğunu, ancak gayb-ı bilmediğini yani ümmetine ve kendisine ahirette nasıl bir muamele yapılacağını bilmediğini belirtti. Ve dinleyicilere Hz. Peygamber’imizin (sav) Hz. Fatıma’ya söylediği şu sözü hatırlattı. “Kızım Fatıma! Sakın babanın bir peygamber olduğuna güvenme. Mahşerde öyle bir Mahkeme-i Kübra var ki, benim sana orada bir faydam olmaz.”